Bu yazıyı 2 dakika 28 saniyede okuyabilirsiniz.
Meşgulüz. Koşturuyoruz. Ve atıştırıyoruz. Karnımızı son yıllarda yemek yerine atıştırmalıklarla dolduruyoruz.
Eskiden meyve, bazen kuruyemiş atıştırırdık. Sonra cips, patlamış mısır gibi paketli ürünler girdi hayatımıza. Son yıllarda da smoothieler, granola barlar çıkar oldu karşımıza. Atıştırmalıklar farklı kılıklarda marketlerde, bakkallarda, sinemalarda, okullarda, kahve dükkanlarında, kısaca her yerdeler.
Rakamlara bakılırsa atıştırmalık sektörü son yılların en hızlı büyüyen sektörlerden biri. Dünyada 2017 senesinde 3.4 milyar dolar büyüme göstermiş. Ve bu rakamın giderek artacağı öngörülüyor. Araştırmacılar, gelişmekte olan ülkelerdeki artan talep sayesinde tuzlu atıştırmalık sektörünün 2020’ye kadar 138 milyar dolara yükseleceğini söylüyorlar.
En çok kimler atıştırıyor? Şehirde yaşayan, genç, çalışan insanlar. Surveygoo’nun Amerika’da yaptığı bir araştırmaya katılanların 92’si kahvaltı, öğle yemeği ya da akşam yemeği yerine atıştırdıklarını söylemişler. Bu oran dünyada da çok farklı değil. Bugün yeme-içme dünyasında yeni bir terim var: snackification.
Neden Atıştırıyoruz?
Atıştırmanın bu denli popüler olmasının arkasında birkaç neden var. Birincisi, şehir yaşamında giderek daha meşgul olmamız. Atıştırmalıklar oradan oraya koştururken hayatımızı kolaylaştırıyor. Yemek yapmaya zamanı olmayanlar için öğün yerine geçiyor. Bir başka sebep de atıştırmalıkların canımız bir şeyler yemek istediğinde kolay ve ulaşılabilir olmaları.
Bugünün dünyasında her şey gibi yiyecekleri de hızlı, zahmetsiz ve “tek lokmalık” tüketiyoruz. Sonuç olarak karnımızı tam anlamıyla doyurmuyoruz. Boş kalorilerle (bazen daha da kötüsü yağ ve şekerle) dolduruyoruz. Ancak bir iyi haber; sağlıklı seçenekler giderek daha ön plana çıkıyor. Sebze cipsleri, probiyotik takviyeli kurabiyeler, mısır yerine farklı tahılların patlakları gibi farklı ürünlerle karşılaşıyoruz her geçen gün.
Konunun daha da derinine inersek, atıştırmanın arkasında başka sebeplerin de olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz sene University of Surrey’nin yaptığı bir araştırma atıştırmanın psikolojik boyutunu gösteriyor. İlginç ve önemli bir bulgu: üzerinde “atıştırmalık” yazan bir yiyecekten daha çok yiyoruz. Hele masada oturarak değil de ayakta yiyorsak, daha da fazla tüketiyoruz. Araştırmacılar bu davranışı atıştırırken dikkatimizin dağılmasına, ne kadar yediğimizin farkında olmayışımıza bağlıyor.
Bir başka psikolojik sebep de stresle ilgili. Yemek yemenin stresle doğrudan ilgisi olduğunu biliyoruz. Belirsizlik, endişe ya da heyecan karşısında bir kutu çikolataya saldırmak herkes için tanıdık bir durum. Her gün kendini hissettiren, uzun süreli, kronik stres karşısında devreye giren hormon kortizol. Kortizolun başka işlevlerinin yanı sıra bir özelliği de iştah açması. Stresin uzun süreceğini anladığı anda vücudun verdiği reaksiyon, bol bol yiyip, enerji depolamak oluyor. Kortizol ve kilo alımı arasındaki ilişki onlarca araştırmaya konu olmuş. Özellikle tuzlu, tatlı, yağlı yiyecekleri seçmemizi de bu depolama ihtiyacına bağlıyor uzmanlar. Yani atıştırmak, tıkınmak, bilinçsizce, sadece yemiş olmak için yemek.
Tıkınmak sırasında geçerli olan bir iki mantık daha var. Özellikle televizyon karşısında yediklerimizi (ya da benim bu yazıyı yazarken bir yandan da bir kase dolusu kuruyemiş yememi) açıklayan bir durum bu. Bir iş yaparken atıştırmak yemek yeme işini otomatiğe bağlamamızı ve böylelikle beynimizin başka işlerle meşgul olabilmesini sağlıyor. Diğeri de, çeneyi yoran, eli oyalayan yiyecekler sayesinde stres atıyoruz.
Peki ne yapabiliriz?
Hayatımızı yavaşlatmak ve stresi azaltmanın dışında ne atıştırdığımıza dikkat edebiliriz. Sağlıklı atıştırmalık listesi oldukça uzun ama kısaca şöyle denebilir: hızlı enerji veren besinlerden uzak durmalı. Basit karbonhidratlar, çikolata, şeker, cips gibi abur cuburlar yerine kompleks karbonhidratları, lif ve protein yüklü yiyecekleri tercih edebiliriz. Ayrıca atıştırmak öğün yerine geçecekse yediğimizin besin değerinin yeterli olduğundan emin olmalıyız.
25.06.2018
İlgili yazılar:
https://www.ruhundoysun.com/yazilar/saglikli-atistir/
https://www.ruhundoysun.com/yazilar/bamyadan-kim-korkar/
https://www.ruhundoysun.com/yazilar/nohutu-nasil-bilirsiniz/