Sayfanın başına ulaştınız.
SÜRDÜRÜLEBİLİR PAKETLEME

SÜRDÜRÜLEBİLİR PAKETLEME

Bu yazıyı 4 dakika 19 saniyede okuyabilirsiniz.

Bugün bir ürünün içi kadar dışının sürdürülebilirliği de önemli. Doğaya zarar vermeyen ambalajlara ilgi giderek artsa da henüz yolun başındayız. Sürdürülebilir paketleme nereye gidiyor, nelere dikkat edelim?

Kuruyemiş bir zamanlar kese kağıdında satılırdı, bugün ise kuruyemişçide bile plastik torbalarda satılıyor. Paket servis genelde iç içe geçmiş ambalajlarda geliyor. Marketlerde plastik poşet ücretli ama meyve ve sebzeler çoğu zaman streçlenmiş straforlarda sunuluyor. İnternetten sipariş edilen ufak bir kitap bile zaman zaman kocaman bir paketin içinde, bir sürü dolgu malzemesiyle birlikte bize ulaşıyor. Sürdürülebilir paket ile ilgili ilerleme söz konusu olsa da daha yolun başındayız.

Ambalaj çok genel bir tanımla bir ürünü bütün dış etkilerden koruyan, ürünün teşhir edilmesini, taşınmasını, depolanmasını ve satılmasını sağlayan malzeme olarak tanımlanıyor. Her anlamda iyi bir paket ya da ambalaj, içindekini en iyi şekilde koruyup uzun ömürlü olmasını sağlarken aynı zamanda doğaya minimum zarar vermeli. Bu o kadar kolay bir şey değil; özellikle de mesafelerin uzadığı, araya aracıların girdiği yani elden ele taşındığı, taşımada hız ve zamanın önemli olduğu günümüzde…

Sürdürülebilir paketleme ile ilgili konuşurken akla gelen birkaç nokta var. Öncelikle içindekiler neden oluşuyor, kullanılan materyaller doğaya ne kadar zarar veriyor? Paketi üretmek için gereken süreç neler içeriyor, kaynakları nasıl kullanıyor? Ne kadar yük taşıyabildiği, yer kapladığı ve ağırlığı da sorulması gereken sorulardan. Tekrar kullanım ya da kullanım alanının genişletilmesi mümkün mü? Geri dönüşümün önemini hepimiz biliyoruz ama alt yapı bu kadar eksikken geri dönüşümlü ambalajdan bahsetmek ne kadar etkili?

Bugün hiç olmadığı kadar çok ambalaj kullanıyoruz. En fazla kullanılan materyaller plastik, kâğıt, metal, cam ve odun, kumaş gibi malzemeler. Dünyada 2014 senesinde 44 milyar olan koli sayısı 2016’da 65 milyara ulaşmış. Türkiye’de plastik ambalaj üretimi toplam ambalaj üretiminin %40’ını oluşturuyor. 2018 yılında 3,66 milyon ton plastik ambalaj üretilmiş.

Plastik mi karton mu?

Ruhun Doysun’da sık sık plastiğin sorunlarını, plastiğe alternatifleri, tek kullanımlık plastiği hayatımızdan çıkarmanın yollarını yazıyoruz. En çok kullanılan ambalaj malzemesi plastik. Dünyada yıllık plastik kullanımı yüz milyonlarca ton. Avrupa’da her sene 80 milyon ton plastik çöpe gidiyor. Bunun 20 milyon tonu paketlemeden kaynaklanıyor. WWF’e göre Türkiye’de kişi başı poşet tüketimi yıllık 440. Bu plastiğin büyük bir çoğunluğu doğada çözünmüyor ve karada, denizde yüzlerce yıl kalıyor.

Ancak plastiği yok etmek sorunu tamamen çözmüyor. Kullandığımız her materyalin bir etkisi var. Bütününe baktığımızda her birinin ne kadar iz bıraktığı, doğada, çevrede ne kadar etki yarattığı önemli. Örneğin yine yaygın bir ambalaj materyali olan karton kutu ya da koli. Karton yüzde 80’in üzerinde doğada çözünebilir. Ağır yük taşıyabiliyor. Ayrıca darbelere de dayanıklı. Ancak Greenpeace’e göre her sene dünya çapında 4 milyar ağaç kağıt yapımında kullanılıyor. Kullanılan kartonun yüzde 55’i ağaçların kesilmesiyle üretiliyor. Bir kısmı kontrol edilen ve sürdürülebilir ormanlardan yapılsa da doğaya etkisi yadsınamaz. Ayrıca kağıdın su gereksinimi de az değil; tek bir sayfa üretmek için 5 litre su gerekiyor.

Yine de elbette bütün resme baktığımızda karton plastikten daha az zarar veriyor. Plastik üretimi dünya çapındaki sera gazı emisyonunun %3.8’ini oluşturuyor. Plastik üretimi ülke olsaydı en çok sera gazı emisyonu olan beşinci ülke olurdu. Her 1 kilogram plastik 6 kilogram CO2 demek. Bu, karton kutunun 12 misli.

Plastiğe alternatif

Biyoplastikler, biyoçözünürlüğü yüksek, yenilenebilir karbon kaynaklarından ya da biyolojik kökenli polimerlerden elde edilen plastikler olarak tanımlanıyor. Biyo plastik, plastiğin hafiflik, esneklik gibi artılarını sağlıyor. Fiziksel ve teknik özellikleri bakımında fosil yakıt bazlı plastiklere benzeseler de su ve karbon ayak izi bakımından avantajlılar. Bitki, hayvan, mantar, kırmızı deniz yosunu veya bakteriler gibi canlı organizmalardan elde edilen kaynaklar kullanılarak üretiliyorlar.

Görmediklerimiz

Ambalaj konusunda en büyük sorunlardan biri de katmanlı malzeme kullanımı. Katmanların birbirlerine yapışması için kullanılan yapıştırıcılar, film, folyo gibi malzemeler de işin içine giriyor. Bugün sürdürülebilir olarak gördüğümüz birçok ambalajın iç yüzeyinde ya da katmanlarında bu malzemeler saklı.  Uzmanlar farkındalık ve talep arttıkça su ve UV/EB bazlı kimyasalların kullanımının artacağını bekliyor.

Küçük ve hafif

Sürdürülebilir ambalajın arkasındaki en önemli konulardan biri miktar. Ne kadar az materyal kullanılırsa o kadar iyi. Aynı şekilde ağırlık da önemli. Burada ulaşım tarafı da işin içine giriyor.

Çoğu zaman kocaman kutuların içinde minicik paketler görebiliyoruz. Bu durumda paketi doldurmak için gereksiz fazla dolgu materyalleri giriyor işin içine. Doğada çözünür olmayan kabarcık sargı, balonlu naylon yerine oluklu mukavva kullanılabilir.  Strafor köpükler yerine ise buğday ya da patates nişastasından yapılan doğada çözünür köpük kullanmak mümkün. Bu ürünler komposta eklenebilir ya da suda eritilebilir.

Geri dönüşüm

Türkiye’de 2017 yılında 8.6 milyon ton plastik atık üretildi ve bunun 2.2 milyon tonu geri dönüştürüldü. 2030 yılına kadar Avrupa Birliği piyasasına sürülen tüm plastik ambalajların tekrar kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir olması hedefleniyor. Ancak etkili şekilde geri dönüşüm için gerekli tesislere ve altyapıya ihtiyaç var.  Ayrıca yine sistemsel bakarsak, geri dönüşüm için gereken toplama, yıkama, sterilize etme gibi adımların gerekliliğini ve bunların getirdiği yükü de unutmamalı. Kısaca geri dönüşümün arkasına sığınmadan önce gerçekten geri dönüşüp dönüşmediğine, sistemsel şartlara ve alt yapıya bakmak gerekiyor.

Yaklaşımı değiştirmek

Bu kadar pakete, ambalaja ihtiyaç var mı? Farklı şekillerde saklamak, kutulamak, ulaştırmak mümkün mü?  Bizle ne yapabiliriz? Öncelikle üreticilerden sürdürülebilir paketler talep edebiliriz. Mümkün olduğunca paketli ürünler almamaya, doğada çözünür paketler almaya çalışabiliriz. Alışverişe tekrar tekrar kullandığımız kese kağıtlarını, kapaklı saklama kaplarımızı, bez çantalarımızı taşıyabiliriz. Biz bir paket gönderdiğimizde olabildiğince içindekine uygun ufak ambalaj seçebiliriz. Paket açarken de yapabileceklerimiz var. Herhangi bir ambalajı açarken paketini yırtar atarız. Halbuki tekrar kullanmak mümkün olabilir.

Kısaca ambalaj konusunu sürdürülebilirlik etrafındaki diğer birçok konu gibi sistemsel ele almak gerekiyor. Bütününe baktığımızda doğayı, çevreyi ne kadar ve nasıl etkilediği önem kazanıyor.

15.10.2021

 

İlgili Yazılar

 

https://www.ruhundoysun.com/yazilar/istilaci-baliklar/

 

https://www.ruhundoysun.com/yazilar/dogru-balik/

 

https://www.ruhundoysun.com/yazilar/sonuna-kadar-kullanmak/